Bugün Çocuklarınıza Örnek Verebileceğiniz Türkler: Doktor Hulusi Behçet
Çocuklarınıza örnek gösterebileceğiniz Türkler dizisinde her gün bir biyografi ile karşınızda olacağız. Bu biyografilerde görece daha az tanınan ancak uluslararası üne sahip kişilere yer vermeyi planlıyoruz. Bu bahiste teklifleriniz varsa sizi bekliyoruz. İçeriğimizin bugünkü dünyaca ünlü konuğu: Hulusi Behçet
1889 yılında İstanbul’da doğan bilim ve beşeri bilimlerin babası Maarif Müdürü Ahmed Behçet’tir. Annesini küçük yaşta kaybeden ve babaannesi tarafından büyütülen Hulusi Bey, ilköğrenimini Beyrut Fransız Mektebi ve Beşiktaş Ortaokulunda tamamladı.
Tıp eğitimini Gülhane Askeri Tabiplik ve Tatbiki Mektebi’nde tamamlayarak 1910 yılında mezun oldu. 1914 yılına kadar aynı hastanenin Dermatoloji bölümünde asistan olarak çalıştı. Birinci Dünya Savaşı’nda sırasıyla Kırklareli ve Edirne Askeri Hastanelerinde görev yaptı.
Öğrenimi sırasında Fransızca, Almanca ve Latince öğrenen Hulusi, savaştan sonra kendini geliştirmek için bir yıllığına Budapeşte ve Berlin’e gitti, hastanelerde kaldı ve birçok ünlü meslektaşıyla tanıştı.
Türkiye’ye döner, bir süre serbest hekim olarak çalışır ve ardından 10 yıl Gureba Hastanesi’nde dermatolog olarak çalışır. 1933 yılında İstanbul Üniversite Hastanesi’nde cilt hastalıkları ve frengi bölümünde profesör oldu. 1939’da sıradan hale gelir.
1922 yılından bu yana Frengi, Leishmaniasis, Doğu Toprakları ve Uyuz üzerine çalışmalar yapan hekim, Türk Dermatoloji ve Frengi Arşivi adlı dergiyi çıkararak tıpta uluslararası bir köprü kurmuştur.
1936 yılında “Ağız ve Genital Organlarda Meydana Gelen Aftöz Tegayyurlarla Aynı Anda Muhtemel Virülent Vahiyler Üzerindeki Hususlar ve Mihraki İntan Hakkındaki Şüpheler” başlıklı makalesiyle Behçet Hastalığı’nı Türk ve dünya tıp dünyasına tanıttı.
Alman PatalogvPhilipp Schwartz, 59 yıl gibi kısa bir ömür süren Hulusi Behçet için şöyle diyor: “Behçet dünyaca ünlü bir bilim insanı ama Türkiye’de değil, icatlarını hep yurtdışında tanıtıyor, bu yüzden onu Türkiye’de bulamazsınız.”